Son yıllarda ABD ve Çin arasında patlak veren ticaret savaşı, Dünya ekonomisini derinden etkilediği gibi, Amerikan halkının siyasal tercihlerini de şekillendirmeye başladı. Uluslararası ticaretteki gerginlik, özellikle Donald Trump’ın başkanlık dönemindeki ekonomik politikalarıyla birleşince, Trump’a olan destek oranlarının düştüğü yönünde tartışmalar alevlendi. Özellikle 2023 yılı itibarıyla yapılan anketlerde, Trump'a yönelik desteğin belirgin bir azalma gösterdiği dikkat çekiyor. Bu durum, hem siyasi analistler hem de kamuoyu için önemli bir dönüşüm ve kırılma anı olarak öne çıkıyor.
ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının başlangıcı, Trump’ın 2018 yılında bu ülkeye ithal edilen çelik ve alüminyum ürünlerine gümrük tarifesi getirmesiyle oldu. Bu karar, iki ülke arasında karşılıklı gümrük tarifelerinin artırılmasına yol açtı. Özellikle tarım, otomotiv ve teknoloji sektörlerinde yaşanan bu gerginlik, Amerikan ekonomisine önemli etkilerde bulundu. Özellikle çiftçiler ve küçük işletmeler, artan gümrük vergileri nedeniyle büyük kayıplar yaşadı. Çiftçilerin ürünleri, Çin pazarında satarılmadığı için birçok aile, tarım faaliyetlerini devam ettirebilmek için zor günler geçirdi.
Ekonomik veriler de ticaret savaşının olumsuz etkisini gözler önüne seriyor. Trump’ın ilk dönemindeki güçlü ekonomik büyüme, ticaret savaşına bağlı belirsizlikler ve yükselen fiyatlar nedeniyle yavaşlama eğiliminde. Ekonomistler, büyüme oranlarının düşmesi ve enflasyonun artmasının, Trump taraftarları arasında rahatsızlık yarattığını belirtiyor. Özellikle, bu durumun hissettirdiği kaygılar, Trump’ın önceki kampanyalarında sunduğu ekonomik başarı hikayelerine gölge düşürüyor. Çoğu halk, güçlü bir ekonominin yanı sıra istikrar ve öngörülebilirlik beklentisi içinde.
Anketler, Trump’ın destekçilerinin büyük bir bölümünün, ticaret savaşının getirdiği olumsuzluklardan etkilenmeye başladığını ortaya koyuyor. Özellikle ekonomik sıkıntılar, iş kaybı ve yükselen ürün fiyatları, halk arasında memnuniyetsizliğe yol açtı. Ayrıca, Biden yönetiminin uyguladığı teşvik ve yardım paketleri, birçok Amerikalıyı alternatif politikaların daha cazip olduğu düşüncesine yönlendirdi. Ekonomik kaygıların yanı sıra, Trump’ın kişisel tutumları ve siyasi söylemleri de destek oranlarındaki azalmada etkili rol oynadı.
Destek oranlarındaki düşüş, 2024 seçimleri öncesinde büyük bir endişe kaynağı olarak değerlendiriliyor. Trump’ın hayranları, tartışmalı politika ve eylemlerinin, özellikle muhafazakar destekçi tabanında huzursuzluk yarattığını dile getiriyor. Anket sonuçları, kadrolara alınan yeni isimlerin de destek oranlarının değişmesinde rol oynadığını, hatta Trump’ın konumu açısından tehlike oluşturabileceğini gösteriyor.
Ayrıca, son dönemlerde sosyal medya üzerinden yürütülen kampanyalar ve rakiplerinin stratejileri de destek oranları üzerinde etkili olmaya başladı. Trump’tan mütevellit, özellikle genç seçmenler arasında yükselen demokrasi söylemi ve alternatif liderlerin etkisi, eski başkanın destek tabanında büyük bir dönüşüm yarattı. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, Trump’ın başkanlık yolu üzerindeki belirsizlik daha da artmış durumda.
Sonuç olarak, ticaret savaşı, yalnızca ABD-Çin ilişkilerini değil, aynı zamanda yerel halkın siyasi duruşlarını da etkilemiş görünüyor. Ekonomik kaygılar ve ticaret politikalarındaki belirsizlikler, Trump’a yönelik desteği sarsmaya devam ediyor. Gelişmeler, önümüzdeki dönemde kamuoyu üzerinde daha fazla etki yaratmaya aday görünmekte ve bu durum, 2024 seçimlerinde büyük bir belirleyici rol oynayabilir.