Çernobil felaketinin ardından 1990 yılında nükleer enerji üretimini durduran İtalya, son nesil küçük reaktörlerle nükleer enerjiye geri dönmeyi planlıyor. Giorgia Meloni liderliğindeki hükümetin kabul ettiği yeni yasa tasarısı, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamada daha bağımsız olmasını ve enerji güvenliğini sağlama hedefini bir adım daha ileriye taşıyor.
Bakanlar Kurulu'nun kabul ettiği yasa tasarısını duyuran Başbakan Meloni, enerji güvenliğini ve stratejik bağımsızlığı sağlayabilecek bir enerji kaynağı olan nükleer enerjiye dönüşün önemini vurguladı. İtalya Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanı Gilberto Pichetto Fratin, yeni yasa ile nükleer enerjiye farklı bir yaklaşımda bulunacaklarını, büyük ölçekli santrallerin mantığından ayrılacaklarını belirtti. Fratin, yasa tasarısının parlamentonun onayını takip eden 12 ay içinde düzenleyici işlemlerle hayata geçirilmesini planlayıp, bu adımla İtalya'nın enerji üretimi ve tüketimi konusunda yeni bir dönem başlatacağını dile getirdi.
Kabine toplantısında, son dönemde artan enerji maliyetlerine karşın ailelere ve işletmelere yönelik 3 milyar euroluk bir mali destek paketi de kabul edildi. Başbakan Meloni, sosyal medyadaki görüntülü mesajında bu konuda açıklama yaparak, yüksek enerji faturalarıyla mücadele konusundaki destek paketinin aileleri ve işletmeleri desteklemek için ayırdıkları 3 milyar euroluk bir kaynak olduğunu belirtti. Bu destek paketinden ailelere yaklaşık 1,6 milyar euro, işletmelere ise 1,4 milyar euro tahsis edildiği belirtildi.
Yaşanan gelişmeler İtalya'nın enerji politikalarında önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. 1963-1990 yılları arasında nükleer enerji kullanılan İtalya, Çernobil felaketinin ardından yapılan halk oylaması sonucu nükleer enerjiden vazgeçmişti. 2011 yılında yapılan bir diğer halk oylamasında da nükleer enerji yasağının devam etme kararı çıkmıştı. Fakat yeni kabul edilen yasa tasarısıyla İtalya enerji üretiminde nükleer enerjiyi tekrar gündemine al ve tarihinde yeni bir sayfa açmış oldu. Bu durum, İtalya'nın enerjide dışa bağımlılığını azaltma arayışlarının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.