İstanbul’da son günlerde artan güvenlik önlemleri, terörle mücadele kapsamında önemli bir operasyonu gündeme taşıdı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen operasyonda, Devrimci Halk Kurtuluş Ordusu (DHKP-C) ile bağlantılı olduğu değerlendirilen kişilere yönelik baskınlar düzenlendi. Öne çıkan detaylardan biri ise eski Kâğıthane Belediye Başkanı Şükrü Genç’in gözaltına alınması oldu. Bu gözaltı, hem yerel hem de ulusal medyada geniş yankı uyandırdı.
DHKP-C, Türkiye’deki en radikal sol örgütlerden biri olarak biliniyor ve uzun yıllardır güvenlik güçlerinin hedefinde. Özellikle eylem biçimleri ve ideolojik duruşlarıyla dikkat çeken bu yapı, zaman zaman devlet kurumları ve yetkilileri üzerinde tehdit unsuru olarak görülüyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, son dönemde elde edilen istihbari bilgiler doğrultusunda, örgütün faaliyetlerine karşı çarpıcı bir operasyon gerçekleştirdi. Bu operasyonda çok sayıda adres basıldı, iş yerleri ve bazı sosyal mekanlar mercek altına alındı. Gözaltına alınan kişiler arasında eski Belediye Başkanı Şükrü Genç’in de yer alması dikkat çekti.
Şükrü Genç, sosyalist çizgideki politikaları ve belediye başkanlığı dönemindeki icraatlarıyla tanınıyor. Görev süresi boyunca birçok tartışmalı konuya imza atan Genç’in, DHKP-C ile bağlantılı olduğu iddiaları son dönemde daha sık gündeme gelmeye başlamıştı. Bu iddialar üzerine yürütülen soruşturma ile, geçmişteki bazı sözleri ve eylemleri tekrardan değerlendirilmeye başladı. 2009-2014 yılları arasında Kâğıthane Belediye Başkanlığı yapan Genç’in, özellikle SEMİNERLER ve sosyalist etkinlikler sırasında DHKP-C ile irtibatı olduğu öne sürülmekteydi. Gözaltı kararı sonrası, Genç’in yaşadığı süreç ve iddialar hakkında kamuoyunda birçok spekülasyon ortaya atıldı.
Bu operasyon, sadece Şükrü Genç’in gözaltına alınmasıyla sınırlı kalmayıp, örgütün diğer üst düzey üyelerine yönelik de bir dizi gözaltı ve arama gerçekleştirildi. İstanbul Emniyeti, operasyonlarda ele geçirilen malzemelerin detaylı bir şekilde inceleneceğini ve arşivlerde yer alan bağlantıların derinlemesine araştırılacağını duyurdu. Bu gelişmelerin, toplumda büyük bir heyecan yarattığı ve DHKP-C bağlantılı başka isimlerin de yakın zamanda gözaltına alınabileceği yönündeki beklentileri artırdığı ifade ediliyor.
Şükrü Genç’in gözaltına alınmasının ardında, yerel seçimlerdeki politik eğilimlerle bağlantılı olarak, hükümetin güvenlik politikalarını daha radikal hale getirdiği yorumları yapılıyor. Zira, Türkiye’nin güvenliği açısından tehdit olarak görülen terör örgütlerine karşı mücadele, seçimlerden önceki dönemde daha da yoğunlaşmış durumda. Bu tür operasyonlar, aynı zamanda halkın güvenliğini sağlamak adına atılan önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
Gözaltı sonrası yapılacak soruşturmalar ise, kadim bir organizasyon olan DHKP-C’nin gücünün kırılması açısından kritik öneme sahip. Emniyet yetkilileri, operasyon sonucunda elde edilen bilgileri ve delilleri değerlendirerek, örgütün İstanbul’daki yapılanması hakkında daha fazla bilgi sahibi olmayı hedefliyor. Bu bağlamda, Şükrü Genç’in benzeri isimlerin yer aldığı bir ağa yönelik çalışmaların devam etmesi bekleniyor.
Sonuç olarak, İstanbul’da DHKP-C’ye yönelik gerçekleştirilen bu büyük operasyon, yerel siyasi dengeleri de etkileyebilir. Şükrü Genç’in durumu, sadece bireysel bir olay olmanın ötesinde, Türkiye’deki terörle mücadele stratejilerinin nasıl şekilleneceği konusunda önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Kamuoyunun, bu gözaltı ve operasyonların sonuçlarını yakından takip etmesi bekleniyor. Zira, bu durum sadece bir siyasi figürü değil, aynı zamanda geniş bir toplumsal kesimi de etkileyecek gibi görünüyor.