Doğal güzelliğiyle ünlü Kelebekler Vadisi'ne benzer bir çevre tahribatının yaşandığı "İkinci Kelebekler Vadisi" olarak bilinen bölgede yapılan izinsiz yapılaşma ve çevre ihlallerine ilişkin davanın ilk duruşması bugün görüldü. Mahkeme, doğa tahribatı iddiaları ve çevresel ihlallerin detaylı şekilde incelendiği duruşmada, bölgede yapılan yapılaşmanın yasalara aykırı olup olmadığını değerlendiriyor.
Davanın odağında, turistik amaçlı kullanıma açılmak istenen doğal sit alanındaki izinsiz yapılar ve çevreye verilen zarar yer alıyor. Çevre aktivistleri ve bölge sakinleri, doğal yaşamın zarar gördüğünü, bölgedeki biyoçeşitliliğin tehlike altında olduğunu belirterek hukuki süreç başlatmıştı. İnşaat çalışmalarının hem yasal düzenlemelere hem de çevre koruma ilkelerine aykırı olduğu iddia ediliyor.
Duruşmada söz alan çevre aktivistleri ve avukatlar, bölgenin korunması gereken doğal bir alan olduğunu vurgulayarak, geri dönüşü olmayan zararların önlenmesi için acil müdahale gerektiğini dile getirdiler. Çevreciler, Kelebekler Vadisi gibi nadir ve koruma altında olan bölgelerin korunmasının, gelecekte benzer vakaların önlenmesi için kritik olduğunu ifade ettiler.
Sanık tarafı ise yapılan yapılaşmanın gerekli izinler alınarak gerçekleştirildiğini, bölgeye zarar verilmediğini ve sürdürülebilir turizm hedefi doğrultusunda hareket ettiklerini savundu. Mahkeme, delillerin değerlendirilmesi ve bilirkişi raporlarının tamamlanmasının ardından kararını açıklayacak.
Bu dava, Türkiye’nin doğal alanlarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı konularında önemli bir emsal niteliği taşıyor. İkinci Kelebekler Vadisi vakası olarak adlandırılan bu süreç, çevre ve doğa koruma aktivistlerinin yakından takip ettiği davalardan biri olmaya devam ediyor.