126 kiloyken sağlığının tehdit altında olduğunu fark eden genç birey, bu durumu değiştirmek için zorlu bir yola çıktığını anlatıyor. Ancak, kendisine görenlerin sıkça sorduğu “Mide küçültme ameliyatı mı oldun?” sorusu, yaşadığı değişimin ardındaki gerçeği sorguluyor. Bu değişim, yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyal açıdan da birçok kapıyı açmış durumda. 40 kilo vermek, sandığınızdan daha fazlasını ifade ediyor; özgüven artışı, daha sağlıklı bir yaşam ve sosyal çevreyle kurulan daha sıkı bağlar…
Genç birey, iki yıl içinde 126 kilodan 86 kiloya düşme hikayesini anlatarak, bunun yalnızca bir diyetisyenle olan bir görüşmenin ötesinde olduğunu vurguluyor. “Bana göre bu süreç, sadece kilolarımı vermekle kalmadı. Asıl amacım, sağlıklı bir yaşam sürmekti. İşe önce yeme alışkanlıklarımı değiştirerek başladım,” diyor. Hedef koyarak başlanan bu süreç, ona aynı zamanda sabırlı olmayı ve kendine kalarak rakip olmak gerektiğini de öğretmiş.
Başlangıçta, diyetisyeninin önerdiği temel gıdalara yönelmeye karar vermiş: “İlk başta zorlandım, çünkü alışkanlıklarımı değiştirmek kolay olmadı. Ancak her gün bir adım atarak, kendimi motive ettim." Sağlıklı ve dengeli beslenme, sporla birleşince sonuçlar hızlı bir şekilde görünmeye başlamış. Ek olarak, spor salonlarına giderek hem fiziksel hem de mental sağlığına katkıda bulunmuş.
Kilo verme süreci yalnızca fiziksel bir değişimle sınırlı kalmamış, sosyal hayatta da büyük bir fark yaratmış. “Özgüvenim arttı. Artık daha sosyalim, insanlarla daha rahat iletişim kurabiliyorum,” diyen genç, sosyal çevresinin de bu değişimle olumlu yönde etkilendiğini belirtiyor. Kilo verdikten sonra kendine daha fazla güvenmeye başlayan genç, hayatında yeni arkadaşlıklar ve fırsatlar edinmiş. Spor yaparken tanıştığı yeni insanlarla, sağlıklı yaşam konusunda bilgi alışverişi yapmanın keyfini çıkardığını ifade ediyor.
Ayrıca, bu süreçte yaşadığı mental değişim de unutulmamalı. Artık sağlıklı bir yaşam sürdüğünü gördükçe, kendine olan inancı da artmış. Sonuç olarak, fiziksel değişimle birlikte psikolojik bir dönüşüm de hayatına dahil olmuş. “Kendime olan saygım arttı; bu da kişisel gelişimime doğrudan yansıdı,” diyor.
Son olarak, genç birey, “Herkes bu tarz bir değişim yaşamak isteyebilir, ancak her şeyden önce kişinin kendi isteği çok önemli” diyerek, başkalarına ilham vermek adına kendi hikayesinin üzerinden de dersler çıkarıyor. “Kilo kaybı sadece bir sayıdan ibaret değil; bu bir yaşam tarzıdır ve insanı her açıdan zenginleştirir.” Şu an için sağlık ve mutluluğu adına doğru yolda olduğunu söyleyen genç, diğerlerine de aynı yolda yürüme konusunda cesaret vermek istiyor."
Bu hikaye, bireylerin sadece fiziksel görünüşlerini değiştirmekle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda yaşamlarına pozitif bir etki yapabileceklerini gösteriyor. Bunu yapmanın yolu ise kararlılık, sabır ve doğru bir planlamadan geçiyor. Gelecek yıllarda sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeyi hedefleyen genç, bu yolculukta öğrendiklerini başkalarıyla paylaşmaya da devam edecek. Bu değişim hikayesi, birçok insana ilham kaynağı olabilir.