Türkiye’nin bir şehirlerinden birinde, dede ve torunları, anneannelerinin mirası olan evlerinden zorla tahliye edilmek istenmesine karşı büyük bir direniş başlattı. 80 yaşındaki dede Ahmet Yılmaz ve torunları, yıllardır nesilden nesile aktarılan bu evde yaşamaktan gurur duyarak, aile bağlarını güçlendiren anılarını korumak için mücadele ediyorlar. Dede Yılmaz, evi terk etmenin kendileri için ne anlama geldiğini anlatırken, tahliye sürecinin adaletsizliğine dikkat çekiyorlar.
Dede Ahmet Yılmaz, yıllardır yaşadığı evin sadece bir yapı olmadığını, aynı zamanda ailesinin hikayesini, geçmişini ve kültürünü içinde barındırdığını vurgulayarak, “Bu evde doğdum, büyüdüm ve çocuklarımın da büyümesine tanıklık ettim. Şimdi, torunlarımın da burada yaşamasını istiyorum. Bu evin sadece bir çatı değil, bir aile yuvası olduğunu herkes bilmeli,” ifadelerini kullandı.
Dede Yılmaz, yaşadığı zorluklara rağmen, torunlarının kendisiyle beraber bu mücadelede yer almasının kendisine güç verdiğini belirtirken, “Torunlarım, benimle aynı heyecanı, aynı duyguları paylaşıyor. Onlar, evdeki anıları ve aile bağlarını korumak istiyor. Birlikte daha güçlüyüz,” diyerek mücadelelerinin psikolojik ve duygusal yönüne de değinmiş oldu. Aile üyeleri, bu evin sadece bir mülk olmadığını, onların tarihinin, köklerinin sembolü olduğunu savunuyor.
Tahliye sürecinin ardında farklı sebepler yatıyor. Dede ve torunları, evin satışında yaşanan anlaşmazlıkların yanı sıra, hukuki sorunlarla karşılaştıklarını ifade ediyor. Yılmaz ailesine göre, evin tapusu üzerinde hak iddia eden üçüncü şahıslar, tahliye sürecinin başlatılmasında etkili oldu.
Torunlardan Elif Yılmaz, “Bu ev bizim kimliğimizin parçası. Dede-mirastan kalan bu evi kaybetmek istemiyoruz. Birkaç kağıt parçası nedeniyle yıllardır yaşadığımız yuvadan kopmak bizim için büyük bir travma olacak,” diyerek sorunlarının altını çizdi. Onlarca yıl boyunca geçimlerini bu evde sağladıklarını hatırlatan Elif, evin dışında kalmanın getireceği zorlukları da dile getirdi.
Aile, son günlerde tahliye süreciyle ilgili güvenlik güçlerinin evlerine gelmeye başladığını, bu durumun kendilerini korkuttuğunu belirtirken, “Bu anılarımızı ve geçmişimizi yaşatmak için buradayız. Biz adalet istiyoruz,” diyerek talep ettikleri desteği ifade ettiler.
Görüşlerine başvurulan komşular ve mahalle sakinleri de aileye destek çıkmaya çalışıyor. Komşularından Ali Bey, “Bu aile burada yıllardır yaşıyor. Onların hikayeleri, mahallemizin hikayesi. Herkes onlara yardımcı olmak için elinden geleni yapmalı,” dedi.
Dede Yılmaz ve torunları, yaşadıkları evin korunması için savaşırken, çeşitli sosyal medya platformlarında ve yerel basında seslerini daha fazla duyurmak için kampanyalar başlattılar. Hedefleri, mahallenin dayanışma ruhunu pekiştirmek ve dede ile torunlarının haklarını korumak.
Yaşanan bu durumu daha fazla kişiye ulaştırmak için gerekli hukuki süreçler de başlatılmış durumda. Dede ve torunları, avukatları aracılığıyla yasal haklarını arayacaklarını belirtirken, evlerinden zorla çıkarılmalarına karşı durmaya kararlı olduklarını yeniden vurguluyorlar. Dede Yılmaz, “Biz buradayız ve burada kalmak istiyoruz. Gençlerimiz için güzel bir gelecek inşa etme mücadelesi vermek zorundayız,” diyerek kararlılığını ortaya koydu.
Dede ve torunlarının bu direnişi, benzer durumlarla karşılaşan diğer ailelere de ilham vermekte. Haklarını sonuna kadar savunacaklarını belirten Yılmaz ailesi, yalnız olmadıklarını, mahalleli ve destekleyenlerin sayısının her geçen gün arttığını dile getiriyor. Bu durum, sadece Yılmaz ailesinin değil, birçok ailenin haklarının savunulması adına bir örnek teşkil ediyor. Çocuklara ve gelecek nesillere bırakacakları bu miras ve anıların mahkemeye taşınması, toplumun her kesiminden duyulan bir vicdan sesi haline geldi.
Yılmaz ailesinin direnişi, hayatta kalma ve geçmişle bağlarını koparmama mücadelesi olarak, sadece bir evin ötesine geçiyor. Destek buldukları her gün, aile bağlarının ve dayanışmanın gücünü daha da arttırarak, mücadelelerinin daha fazla insan tarafından duyulmasını sağlıyor. Yaşadıkları bu dram, umutları, mücadeleleri ve inançlarıyla çeşitli platformlarda yankı bulmakta. Dede ve torunlarının yanındayız!